Bir sen eksiktin zaten! Canın istedi diye çık geçmişin tozlu raflarından
gel; oldu! Kalbimde hiç yer kalmadı canım kusura bakma seni alamayacağım!
Geçmişin
hayaletlerinin bu yüzsüzlüğü de beni öldürecek bir gün! Bitmişsin gitmişsin eskimişsin hayaletsin işte ötesi var mı?
Yok sen unut bütün bunları canın istedi diye elini kolunu sallayarak gel!
Üstelik
gelişinden belli ki kabul göreceğine eminsin. Bu ne
özgüven? Daha doğru soru şöyle olmalı: Nasıl bu kadar eminsin benden?
Benim
anam ağlamış seni unutana kadar kim bilir kaç sıkıntılı gece
geçirmişim sinirlerimi bozmuşsun zamanında birlikteliğimizden elimde saygı
duyulacak tek bir anı bırakmamışsın; sonra dikilmişsin karşıma: “Beni
özledin mi?”
Neden
özlüyorum ki seni? Özlemek bu kadar ucuz bir his midir? Her önüne gelen
özlenir mi? O zaman adı özlemek olur mu?
Her
zamanki gibisin hiç değişmemişsin. Yine sıradan yine sığ ve düşüncesizsin.
İnsan bir yerlerden birilerinden gittiyse; bu gidişe
bir anlam katmalıdır.
Değişmelidir
biraz üstüne bir taş
koymalıdır.Yaşadıklarından edindiği tecrübelerden ders
almalıdır. Bir yerlerden gittiysen cebinde bir pusula bulunmalıdır.
Daha önce saptığın yanlış yollara sapmamak için tekrar aynı hataya düşmemek için kendini tekrar etmemek için bir haritan olmalıdır. Yoksa
gidişlerin de bir anlamı olmaz bazı kalışlar gibi…
Yok
ama sen öyle yapma! Sen canın sıkılınca zoru ilk gördüğünde git. Gittin anladık sorun değil. Sonra başka yerde başka bir zorluk yaşayınca çık gel! Sonra tüm yüzsüzlüğünü
giy üstüne döndüğünü söyle. Karşı taraftan
sana anlayış göstermesini bekle!
Yok
canım benim kalbimde hiç boş yer yok!
Çünkü bizde adam olana ekmek var olmayana zırnık yok!
Candan
Ünal
gel; oldu! Kalbimde hiç yer kalmadı canım kusura bakma seni alamayacağım!
Geçmişin
hayaletlerinin bu yüzsüzlüğü de beni öldürecek bir gün! Bitmişsin gitmişsin eskimişsin hayaletsin işte ötesi var mı?
Yok sen unut bütün bunları canın istedi diye elini kolunu sallayarak gel!
Üstelik
gelişinden belli ki kabul göreceğine eminsin. Bu ne
özgüven? Daha doğru soru şöyle olmalı: Nasıl bu kadar eminsin benden?
Benim
anam ağlamış seni unutana kadar kim bilir kaç sıkıntılı gece
geçirmişim sinirlerimi bozmuşsun zamanında birlikteliğimizden elimde saygı
duyulacak tek bir anı bırakmamışsın; sonra dikilmişsin karşıma: “Beni
özledin mi?”
Neden
özlüyorum ki seni? Özlemek bu kadar ucuz bir his midir? Her önüne gelen
özlenir mi? O zaman adı özlemek olur mu?
Her
zamanki gibisin hiç değişmemişsin. Yine sıradan yine sığ ve düşüncesizsin.
İnsan bir yerlerden birilerinden gittiyse; bu gidişe
bir anlam katmalıdır.
Değişmelidir
biraz üstüne bir taş
koymalıdır.Yaşadıklarından edindiği tecrübelerden ders
almalıdır. Bir yerlerden gittiysen cebinde bir pusula bulunmalıdır.
Daha önce saptığın yanlış yollara sapmamak için tekrar aynı hataya düşmemek için kendini tekrar etmemek için bir haritan olmalıdır. Yoksa
gidişlerin de bir anlamı olmaz bazı kalışlar gibi…
Yok
ama sen öyle yapma! Sen canın sıkılınca zoru ilk gördüğünde git. Gittin anladık sorun değil. Sonra başka yerde başka bir zorluk yaşayınca çık gel! Sonra tüm yüzsüzlüğünü
giy üstüne döndüğünü söyle. Karşı taraftan
sana anlayış göstermesini bekle!
Yok
canım benim kalbimde hiç boş yer yok!
Çünkü bizde adam olana ekmek var olmayana zırnık yok!
Candan
Ünal