Günlerden Cuma.
Vakit ise gecenin en dar zamanı.
Ve ben senli bir sabaha niyetleniyorum
Şehrimin dört peronlu otogarından.
Kuraklığımı omuzlarıma ilmekleyip
İskarpin ayakkabılı çocukluğumu
Bir otobüs yolculuğuna yoruyorum.
Biliyorum sana gelirken
Sırt ağrılarım nüksedecek otobüs koltuklarında.
Hasretinde susuzluğum azacak
Şekerim dudaklarımın kuruluğuna meyledecek.
Ama pes etmeyeceğim.
Üzüm bahçelerinden geçerek sana geleceğim sevgili.
Gecenin tüllerini uyandırmadan.
Karanlığı ürkütmeden.
Yıldız yıldız gözlerine serileceğim sevgili.
Perdelerin güneşe kavuşmadan
Ben sana kavuşacağım.
Sana kavuşunca
Aydınlığa bir şiir daha karalayacağım
Gözlerinin en derin yerinden.
Bağışla sevgili.
Sana haber vermeden aldığım
Taze poğaçalar için.
Ve de seni beklerken
Sıcaklığını muhafaza edemediğim için.
Affet sevgili affet.
Sınırlı bir zaman dilimin içinde
Bir bardak çayın tadında kaybolacağım gözlerinde.
Bir fincan huzur saklı sesinden
Bir miktar umut hakkı hayatından söz edeceğiz.
Senden dinleyeceğim kendimi.
Sonra da ben saçlarına dolanan
Bir şiirimi okumaya başlayacağım tok sesimden.
� Ben Sana Hayat Dedim � şiirimi
Kulağına fısıldayacağım sevgili.
Olur da bir satırı es geçmeyeyim diye
Avuç içlerime yazılı şiirimden sufleler alacağım.
Sonra seni dansa kaldıracağım.
Gökyüzü şahidimiz olacak.
Sonra kum saatini alacağım ellerinden.
Özlemlerin dökülecek gözlerinden tel tel.
Biraz ağlayacağız yağmura özenip
Bulut bulut akıtacağız bozkır kirpiklerimizi.
Biraz da gülümseyeceğiz güneşi kıskandırırcasına.
Ve tüm bunları yaparken
Ellerimi ellerinden hiç ayırmayacağım.
� Bana kimse senin gibi sarılmadı �
Sözüne nispet yaparcasına deliler gibi sarılacağız.
Dilimden düşmeyen eskimemiş bir şarkı sözlerisın sen.
Sessizliğime hayat olan ses
Her an içime dolan nefessin sen.
Özledikçe büyüyen
Büyüdükçe mutluluğa kök veren bir hayatın
İki nefesli bir sevda türküsüyüz biz.
Sen ve ben.
İki beden tek bir yürek.
Aynı cümleyi giyinmiş iki sevdalıyız biz.
Tenlerimizi tenlerden ayrırken
Yüreklerimiz hiçbir veda sözcüğüne yer vermeyecek.
Kavuşmaya ayarlı kum saatinden
Hep sevdamız akacak aramıza örülü hasrete.
Yazılan her bir şiir
Sevdamızın şahitliğine soyunacak..
Sana gelirken ki uğradığım her durak
Kavuşmamızın bir tezahürü olacak sevgili.
Vakit ise gecenin en dar zamanı.
Ve ben senli bir sabaha niyetleniyorum
Şehrimin dört peronlu otogarından.
Kuraklığımı omuzlarıma ilmekleyip
İskarpin ayakkabılı çocukluğumu
Bir otobüs yolculuğuna yoruyorum.
Biliyorum sana gelirken
Sırt ağrılarım nüksedecek otobüs koltuklarında.
Hasretinde susuzluğum azacak
Şekerim dudaklarımın kuruluğuna meyledecek.
Ama pes etmeyeceğim.
Üzüm bahçelerinden geçerek sana geleceğim sevgili.
Gecenin tüllerini uyandırmadan.
Karanlığı ürkütmeden.
Yıldız yıldız gözlerine serileceğim sevgili.
Perdelerin güneşe kavuşmadan
Ben sana kavuşacağım.
Sana kavuşunca
Aydınlığa bir şiir daha karalayacağım
Gözlerinin en derin yerinden.
Bağışla sevgili.
Sana haber vermeden aldığım
Taze poğaçalar için.
Ve de seni beklerken
Sıcaklığını muhafaza edemediğim için.
Affet sevgili affet.
Sınırlı bir zaman dilimin içinde
Bir bardak çayın tadında kaybolacağım gözlerinde.
Bir fincan huzur saklı sesinden
Bir miktar umut hakkı hayatından söz edeceğiz.
Senden dinleyeceğim kendimi.
Sonra da ben saçlarına dolanan
Bir şiirimi okumaya başlayacağım tok sesimden.
� Ben Sana Hayat Dedim � şiirimi
Kulağına fısıldayacağım sevgili.
Olur da bir satırı es geçmeyeyim diye
Avuç içlerime yazılı şiirimden sufleler alacağım.
Sonra seni dansa kaldıracağım.
Gökyüzü şahidimiz olacak.
Sonra kum saatini alacağım ellerinden.
Özlemlerin dökülecek gözlerinden tel tel.
Biraz ağlayacağız yağmura özenip
Bulut bulut akıtacağız bozkır kirpiklerimizi.
Biraz da gülümseyeceğiz güneşi kıskandırırcasına.
Ve tüm bunları yaparken
Ellerimi ellerinden hiç ayırmayacağım.
� Bana kimse senin gibi sarılmadı �
Sözüne nispet yaparcasına deliler gibi sarılacağız.
Dilimden düşmeyen eskimemiş bir şarkı sözlerisın sen.
Sessizliğime hayat olan ses
Her an içime dolan nefessin sen.
Özledikçe büyüyen
Büyüdükçe mutluluğa kök veren bir hayatın
İki nefesli bir sevda türküsüyüz biz.
Sen ve ben.
İki beden tek bir yürek.
Aynı cümleyi giyinmiş iki sevdalıyız biz.
Tenlerimizi tenlerden ayrırken
Yüreklerimiz hiçbir veda sözcüğüne yer vermeyecek.
Kavuşmaya ayarlı kum saatinden
Hep sevdamız akacak aramıza örülü hasrete.
Yazılan her bir şiir
Sevdamızın şahitliğine soyunacak..
Sana gelirken ki uğradığım her durak
Kavuşmamızın bir tezahürü olacak sevgili.