Susmakla bitmiyor aşk
Susamazsın�
Eksik bir gece yarısı
aklımdan sarkıp da tenine
bağırdım:
� dokunma artık gözlerime
gözlerini bende bırakır gibi..
Ağlasaydım belki bu kadar kurak olmazdı yağmur.
Sağanak halinde yaslanabilirdim intihara..
(bir neden aramıyorum)
Cevapların mı yarımdı?
Yoksa sorularım mı fazla?
Bilmiyorum.
Ama samimi değildi ellerin
ne zaman düşsem seninle aynı soğuğa..
-bir provokasyon gibi kaçıyordun ilk otobüsle sonra-
Ağlasaydım
arkamdan isminle çağıracaklar gibiydi beni
benim lakabımdın sen
kod adımız çok acil bir veda.
Senin �kal� demeye cesaretin yoktu
çoktu oysa benim kalmak için sebebim.
Haklı olan kimdi? ne fark ederdi?
İlk hangimizin aklından geçti?
Bilmiyorum kim icat etti
yüzümü kestirip atan çözümsüz o denklemi:
�bitti mi? �
�gitti mi acaba? � diyerek uyandığım günlerden
�gelir mi? � diyerek uyanacağım günlere
bir geçişti
son telefon mesajın:
�altüst artık neresine dokunsam dudaklarının
neresine dokunsan bir buzul eriyor
parmaklarımda..�
Sustum ben sadece inan..
Ben değildim
karşıdan karşıya geçerken bakışlarından
bir kazada kaybolduğuna inanan.
(seninle kaç kişiydik bilmiyorum.
iki bazen
genellikle bir olamayacak kadar tek.
evet bize
bu şiirlerin hiç biri
yetmeyecek..)
Şimdi ben çok oldum sanırım
aslında sandığın kadar da sayılmam.
Hep daha azdım..
Bir nefes yetmezliği sesleniyorum sana.
Seni anlatabilecek bir cümle bile edemiyorum.
Prefabrik kafiyelerle süslendiriyorum yerçekimini.
Açık havada seni seninle aldatmanın
portatif kalp atışlarını yine sana bırakıyorum
Ben
hiç ağlamadım oysa.
Ağlasaydım emin olamazdın eminim
gerçekten ağlıyor muyum yoksa?
Ağlasaydım oysa
ilk sen açardın şemsiyeni.
Sen hep ilk bırakan
elektrikler gelince el fenerini.
Severdim ben oysa seslendirdiğin
kısa metraj hikayeleri.
Bilsem bu kaçıncı ihlalin?
Kemerini takmadın sanırım yine
yüreğinin.
Öpülür mü hiç tam da giderken?
Tam da bitti derken seslice sesime..
Az önce �kal� deseydim senden önce
az sonra benimle kalmış olur muydun ki?
Bilmiyorum inan.
Ben değildim zaten sevdiğini söylerken
cümlelerine toz kaçıran.
Ağlamadım hiç oysa.
Ağlasaydım bu kadar kurak olmazdı yağmur.
Ağlamama gerek var mıydı ki
yağmur yeterdi hep sana.
Beynimle kalbim arasında
bir işlem hatasıydı seni sevmek.
Ve ben
hiç sağlamasını yapamadım gözlerinin.
Susamazsın�
Eksik bir gece yarısı
aklımdan sarkıp da tenine
bağırdım:
� dokunma artık gözlerime
gözlerini bende bırakır gibi..
Ağlasaydım belki bu kadar kurak olmazdı yağmur.
Sağanak halinde yaslanabilirdim intihara..
(bir neden aramıyorum)
Cevapların mı yarımdı?
Yoksa sorularım mı fazla?
Bilmiyorum.
Ama samimi değildi ellerin
ne zaman düşsem seninle aynı soğuğa..
-bir provokasyon gibi kaçıyordun ilk otobüsle sonra-
Ağlasaydım
arkamdan isminle çağıracaklar gibiydi beni
benim lakabımdın sen
kod adımız çok acil bir veda.
Senin �kal� demeye cesaretin yoktu
çoktu oysa benim kalmak için sebebim.
Haklı olan kimdi? ne fark ederdi?
İlk hangimizin aklından geçti?
Bilmiyorum kim icat etti
yüzümü kestirip atan çözümsüz o denklemi:
�bitti mi? �
�gitti mi acaba? � diyerek uyandığım günlerden
�gelir mi? � diyerek uyanacağım günlere
bir geçişti
son telefon mesajın:
�altüst artık neresine dokunsam dudaklarının
neresine dokunsan bir buzul eriyor
parmaklarımda..�
Sustum ben sadece inan..
Ben değildim
karşıdan karşıya geçerken bakışlarından
bir kazada kaybolduğuna inanan.
(seninle kaç kişiydik bilmiyorum.
iki bazen
genellikle bir olamayacak kadar tek.
evet bize
bu şiirlerin hiç biri
yetmeyecek..)
Şimdi ben çok oldum sanırım
aslında sandığın kadar da sayılmam.
Hep daha azdım..
Bir nefes yetmezliği sesleniyorum sana.
Seni anlatabilecek bir cümle bile edemiyorum.
Prefabrik kafiyelerle süslendiriyorum yerçekimini.
Açık havada seni seninle aldatmanın
portatif kalp atışlarını yine sana bırakıyorum
Ben
hiç ağlamadım oysa.
Ağlasaydım emin olamazdın eminim
gerçekten ağlıyor muyum yoksa?
Ağlasaydım oysa
ilk sen açardın şemsiyeni.
Sen hep ilk bırakan
elektrikler gelince el fenerini.
Severdim ben oysa seslendirdiğin
kısa metraj hikayeleri.
Bilsem bu kaçıncı ihlalin?
Kemerini takmadın sanırım yine
yüreğinin.
Öpülür mü hiç tam da giderken?
Tam da bitti derken seslice sesime..
Az önce �kal� deseydim senden önce
az sonra benimle kalmış olur muydun ki?
Bilmiyorum inan.
Ben değildim zaten sevdiğini söylerken
cümlelerine toz kaçıran.
Ağlamadım hiç oysa.
Ağlasaydım bu kadar kurak olmazdı yağmur.
Ağlamama gerek var mıydı ki
yağmur yeterdi hep sana.
Beynimle kalbim arasında
bir işlem hatasıydı seni sevmek.
Ve ben
hiç sağlamasını yapamadım gözlerinin.