Hayatınız boyunca kaç tane küçük kız çocuğunu gerçekten tanıdınız?
Cinayet Kokuyor GözyaşLarım..Kim ßuLadı Elini Kana..?
Bambaşka dünyaları vardır onların...Gökyüzünü mora denizleri yeşile çimenleri pembeye filleri siyaha boyamaya yatkın...Kocaman hayalleri vardır...Ve hep bir noktasında hayallerinin kötü adamlar kötü kadınlar çıkagelir aniden popolarının üzerine düşmüş bulurlar kendilerini...Çığlık çığlığa ağladıkları o noktada hep yalnızlardır...
Yüreklerinde inatçılık nehirleri akar ve acıdıkça canları kendilerini bu nehirrde kendi elleriyle boğarlar...Kimseye elletmedikleri gurularını gün olur bir insan uğruna feda ederler...Ne için kim için neyin uğrunda düşünmeden...
Acılar denizi demiş ya şair...Hep kayıklarını acılara teslim ederler ve tek kürekle insanların nefretinin yoğun akıntısına karşı başa çıkmaya çalışırlar...Sonu hep hüsrandır...Hep nafile...Oturup ağlarlar onlar yine...
İçimdeki küçük kız ağlıyor şimdi...Yağmurlar yağıyor İstanbul'a kimse görmüyor...Kıyılarım çekiliyor hiç bilinmezliklerden bilinmezlere...Ölümsü soğuklar vuruyor yüzüme...
Herşey derken nasıl olur
HİÇBİRŞEY...
Nasıl olur da hayat çeker sizi kendinden...
Herşeyden kovulmak koymaz da ya hayattan kovulmak...
Ötesiz bir dışlanmışlık...
Herşey anlamsızlaşır ve sen çekip gidersin düşlerini büyüttüğün sende sakin bende kaos o delirten şehre...Ve yağmurlar yağar yine üzerime...
Gözle görünenler görünmez olur bazen.Herkes görür...Ama içinizdeki küçük kız elleriyle kapatır gözlerinizi...Gerçeği gördüğünüz o an anlarsınız ki çekmiştir ellerinizi ve siz ağlaya ağlaya biraz daha büyümüşsünüzdür...Umutlarınızsa küçülmüş...
Erhan abi der ya"tümşarkı sözlerilar biten aşkların cenaze törenleridir"diye...Biten her umudun ardındanyaşanılan her hüsranın içinde gelir gözyaşları size hediye...Yaşamaktan kaçamazsınız...
Ağlarsınız
gitme diye
Ağlarsınız
git diye
Küfürler edersiniz nefretinizle küçük kız kızar size sev diye...Ne kadar severseniz o kadar yargılanırsınız...Ne kadar sevgi doluysanız o kadar tuzak hazırlanmıştır önünüzde...Tüm kalbinizle Allah'a dönersiniz...Dua edersiniz...bazen niye dualarımı duymuyor dersiniz..Haşa!Asla isyan etmezsiniz.İçinizdeki acıyla başedemezsiniz...O küçük kız kanlar içinde son anlarını yaşar...
Bu bir cinayettir aslında...Öldürdünüz onu...Şimdi son nefeslerini verirken minicik bir ruh siz eğlenin...Ben onun yasını tutacağım...Hırçınlıklarımı özleyeceksiniz...Gurursuz olmayı beceremeyeceğim bleki bir daha asla...öldürdünüz onu...öldürdünüz beni...ben sizin yaşamınıza uygun olamadım.İçimde bir küçük kız vardı...Ben onunla doğmuştum...O ölmesin istedim.Ne istediniz bizdennn...Ne istediniz ondan...Ne istediniz benden....
Bitti...
Şimdi kına yakın...
İstemediğiniz bir masumiyet can çekişiyor...
İdam ediliyor kendi mahkemelerinde kendi yargıları sonucu...
Bitti
Bitirdiniz...
Herşey bitti...
Kürek çekmiyorum artık nefret akıntılarınıza karşı boğulayım nefretinizde ne farkeder içimdeki hırçın kız gittikten sonra...Yalnız o gitmedi ben de gittim kalan siluetimdir...
alıntıdır
[center]
Cinayet Kokuyor GözyaşLarım..Kim ßuLadı Elini Kana..?
Bambaşka dünyaları vardır onların...Gökyüzünü mora denizleri yeşile çimenleri pembeye filleri siyaha boyamaya yatkın...Kocaman hayalleri vardır...Ve hep bir noktasında hayallerinin kötü adamlar kötü kadınlar çıkagelir aniden popolarının üzerine düşmüş bulurlar kendilerini...Çığlık çığlığa ağladıkları o noktada hep yalnızlardır...
Yüreklerinde inatçılık nehirleri akar ve acıdıkça canları kendilerini bu nehirrde kendi elleriyle boğarlar...Kimseye elletmedikleri gurularını gün olur bir insan uğruna feda ederler...Ne için kim için neyin uğrunda düşünmeden...
Acılar denizi demiş ya şair...Hep kayıklarını acılara teslim ederler ve tek kürekle insanların nefretinin yoğun akıntısına karşı başa çıkmaya çalışırlar...Sonu hep hüsrandır...Hep nafile...Oturup ağlarlar onlar yine...
İçimdeki küçük kız ağlıyor şimdi...Yağmurlar yağıyor İstanbul'a kimse görmüyor...Kıyılarım çekiliyor hiç bilinmezliklerden bilinmezlere...Ölümsü soğuklar vuruyor yüzüme...
Herşey derken nasıl olur
HİÇBİRŞEY...
Nasıl olur da hayat çeker sizi kendinden...
Herşeyden kovulmak koymaz da ya hayattan kovulmak...
Ötesiz bir dışlanmışlık...
Herşey anlamsızlaşır ve sen çekip gidersin düşlerini büyüttüğün sende sakin bende kaos o delirten şehre...Ve yağmurlar yağar yine üzerime...
Gözle görünenler görünmez olur bazen.Herkes görür...Ama içinizdeki küçük kız elleriyle kapatır gözlerinizi...Gerçeği gördüğünüz o an anlarsınız ki çekmiştir ellerinizi ve siz ağlaya ağlaya biraz daha büyümüşsünüzdür...Umutlarınızsa küçülmüş...
Erhan abi der ya"tümşarkı sözlerilar biten aşkların cenaze törenleridir"diye...Biten her umudun ardındanyaşanılan her hüsranın içinde gelir gözyaşları size hediye...Yaşamaktan kaçamazsınız...
Ağlarsınız
gitme diye
Ağlarsınız
git diye
Küfürler edersiniz nefretinizle küçük kız kızar size sev diye...Ne kadar severseniz o kadar yargılanırsınız...Ne kadar sevgi doluysanız o kadar tuzak hazırlanmıştır önünüzde...Tüm kalbinizle Allah'a dönersiniz...Dua edersiniz...bazen niye dualarımı duymuyor dersiniz..Haşa!Asla isyan etmezsiniz.İçinizdeki acıyla başedemezsiniz...O küçük kız kanlar içinde son anlarını yaşar...
Bu bir cinayettir aslında...Öldürdünüz onu...Şimdi son nefeslerini verirken minicik bir ruh siz eğlenin...Ben onun yasını tutacağım...Hırçınlıklarımı özleyeceksiniz...Gurursuz olmayı beceremeyeceğim bleki bir daha asla...öldürdünüz onu...öldürdünüz beni...ben sizin yaşamınıza uygun olamadım.İçimde bir küçük kız vardı...Ben onunla doğmuştum...O ölmesin istedim.Ne istediniz bizdennn...Ne istediniz ondan...Ne istediniz benden....
Bitti...
Şimdi kına yakın...
İstemediğiniz bir masumiyet can çekişiyor...
İdam ediliyor kendi mahkemelerinde kendi yargıları sonucu...
Bitti
Bitirdiniz...
Herşey bitti...
Kürek çekmiyorum artık nefret akıntılarınıza karşı boğulayım nefretinizde ne farkeder içimdeki hırçın kız gittikten sonra...Yalnız o gitmedi ben de gittim kalan siluetimdir...
alıntıdır
[center]