Ebu Saîd radıyallahu anh anlatıyor: "Resûlullah aleyhissalâtu vesselâm:
Sur a UfLenmesi ve Neşr
"Sûr'un sahibi (İsrafil aleyhisselâm) sûr denen sorusunu ağzına dayamış
yüzünü çevirmiş kulağını dikmiş üfleme emrini beklerken ben nasıl
tereffühle (dünya nimetlerinden) istifade edebilirim?" buyurmuşlardı. Bu
sanki ashabına çok ağır gelmişti:
"Peki biz ne yapalım -veya ne diyelim- ey Allah'ın Resûlü?" diye
sordular. Onlara: "Hasbünallah ve ni'mel-vekil (Allah bize yeter o ne
güzel vekildir!) Allah'a tevekkül ettik. -belki de "tevekkülümüz
Allah'adır!" demişti- deyiniz!" diye emir buyurdular."
Tirmizi Kıyamet 9 (2433).
İbnu Amr İbni'l-As radıyallahu anhüma anlatıyor: "Resûlullah aleyhissalâtu vesselâm'a Sûr'dan sorulmuştu:
"Bu içine üflenen bir boynuzdur!" diye cevap verdi."
Ebu Davud Sünnet 24 (4742); Tirmizi Kıyamet 9 (2432).
Ebu Hureyre radıyallahu anh anlatıyor: "Resûlullah aleyhissalâtu vesselâm:
"İki sûr arasında kırk vardır!" buyurmuştur. Bunun üzerine oradakiler:
"Ey Ebu Hureyre! Kırk gün mü?" diye sordular. Fakat o: "Birşey diyemem!"
cevabını verdi. Tekrar: "Kırk ay mı?" dediler. O yine: "Bir şey
diyemem!" cevabını verdi. "Kırk yıl mı?" dediler. O yine: "Bir şey
diyemem!" cevabını verdi ve (Resûlullah'ın hadisine devam etti
"Sonra allah semâdan su indirecek ve insanlar yerden sebze biter gibi
bitecekler. İnsanda bir kemik hâriç hepsi çürür. Bu çürümeyen
acbu'z-zeneb denen kuyruk sokumu kemiğidir. Kıyamet günü yeniden
yaratılış bundan terkîb edilecektir."
Buhari Tefsir Zümer 3 Amme 1; Müslim Fiten 141 (2955); Muvatta Cenâiz 48 (1 239);
Ebu Davud Sünnet 24 (4743); Nesai Cenâiz 117 (4 111).
Ka'b İbnu Mâlik radıyallahu anh anlatıyor: "Resûlullah aleyhissalâtu vesselâm buyurdular ki:
"Mü'minin ruhu cennet ağacında beslenen bir kuş olur. Yeniden dirilme
gününde Allah onu cesedine döndürünceye kadar orada beslenir."
Muvatta Cenaiz 49 (1 240); Nesai Cenaiz 117 (4 108); İbnu Mace Zühd 32 (4271).
Ebu Rezin el-Ukayli radıyallahu anh anlatıyor: "Ey Allah'ın Resûlü dedim
Allah mahlûkatı nasıl iade eder (yeniden diriltir)? Bunun dünyadaki
örneği nedir?"
"Sen dedi hiç kavminin üzerinde yaşadığı vâdiden kurak mevsimde geçmedin
mi? Sonra bir kere de her tarafın yemyeşil üğründüğü münbit mevsimde
uğramadın mı?"
Ben "Elbette!" deyince:
"İşte bu (yeniden) yaratmasına Allah'ın delilidir. Allah ölüleri de böyle diriltecektir!" buyurdular."
Rezin tahric etmiştir. Bu hadis Ahmed İbnu Hanbel'in Müsned'inde biraz farklı lafızlarla rivayet etilmiştir (4 11).
İbnu Abbâs radıyallahu anhüma "Fe iza nûgirâ finnâgûri" "O boru
öttürülünce" (Müddessir 8 ) ayeti ile ilgili olarak dedi ki: "Bu
sûr'dur. Surede geçen râcife birinci nefha (üfleme) râdife de ikinci
nefhadır."
Buhari Rikâk 43 (muallak olarak).
Ebu Saîd radıyallahu anh anlatıyor: "Resûlullah aleyhissalâtu vesselâm
(bir gün bize) Sâhib-i Sûr'u (İsrafili) zikretti ve dedi ki:
"Sağında Cibril solunda da Mikâil aleyhimusselâm var.^.."
Sur a UfLenmesi ve Neşr
"Sûr'un sahibi (İsrafil aleyhisselâm) sûr denen sorusunu ağzına dayamış
yüzünü çevirmiş kulağını dikmiş üfleme emrini beklerken ben nasıl
tereffühle (dünya nimetlerinden) istifade edebilirim?" buyurmuşlardı. Bu
sanki ashabına çok ağır gelmişti:
"Peki biz ne yapalım -veya ne diyelim- ey Allah'ın Resûlü?" diye
sordular. Onlara: "Hasbünallah ve ni'mel-vekil (Allah bize yeter o ne
güzel vekildir!) Allah'a tevekkül ettik. -belki de "tevekkülümüz
Allah'adır!" demişti- deyiniz!" diye emir buyurdular."
Tirmizi Kıyamet 9 (2433).
İbnu Amr İbni'l-As radıyallahu anhüma anlatıyor: "Resûlullah aleyhissalâtu vesselâm'a Sûr'dan sorulmuştu:
"Bu içine üflenen bir boynuzdur!" diye cevap verdi."
Ebu Davud Sünnet 24 (4742); Tirmizi Kıyamet 9 (2432).
Ebu Hureyre radıyallahu anh anlatıyor: "Resûlullah aleyhissalâtu vesselâm:
"İki sûr arasında kırk vardır!" buyurmuştur. Bunun üzerine oradakiler:
"Ey Ebu Hureyre! Kırk gün mü?" diye sordular. Fakat o: "Birşey diyemem!"
cevabını verdi. Tekrar: "Kırk ay mı?" dediler. O yine: "Bir şey
diyemem!" cevabını verdi. "Kırk yıl mı?" dediler. O yine: "Bir şey
diyemem!" cevabını verdi ve (Resûlullah'ın hadisine devam etti
"Sonra allah semâdan su indirecek ve insanlar yerden sebze biter gibi
bitecekler. İnsanda bir kemik hâriç hepsi çürür. Bu çürümeyen
acbu'z-zeneb denen kuyruk sokumu kemiğidir. Kıyamet günü yeniden
yaratılış bundan terkîb edilecektir."
Buhari Tefsir Zümer 3 Amme 1; Müslim Fiten 141 (2955); Muvatta Cenâiz 48 (1 239);
Ebu Davud Sünnet 24 (4743); Nesai Cenâiz 117 (4 111).
Ka'b İbnu Mâlik radıyallahu anh anlatıyor: "Resûlullah aleyhissalâtu vesselâm buyurdular ki:
"Mü'minin ruhu cennet ağacında beslenen bir kuş olur. Yeniden dirilme
gününde Allah onu cesedine döndürünceye kadar orada beslenir."
Muvatta Cenaiz 49 (1 240); Nesai Cenaiz 117 (4 108); İbnu Mace Zühd 32 (4271).
Ebu Rezin el-Ukayli radıyallahu anh anlatıyor: "Ey Allah'ın Resûlü dedim
Allah mahlûkatı nasıl iade eder (yeniden diriltir)? Bunun dünyadaki
örneği nedir?"
"Sen dedi hiç kavminin üzerinde yaşadığı vâdiden kurak mevsimde geçmedin
mi? Sonra bir kere de her tarafın yemyeşil üğründüğü münbit mevsimde
uğramadın mı?"
Ben "Elbette!" deyince:
"İşte bu (yeniden) yaratmasına Allah'ın delilidir. Allah ölüleri de böyle diriltecektir!" buyurdular."
Rezin tahric etmiştir. Bu hadis Ahmed İbnu Hanbel'in Müsned'inde biraz farklı lafızlarla rivayet etilmiştir (4 11).
İbnu Abbâs radıyallahu anhüma "Fe iza nûgirâ finnâgûri" "O boru
öttürülünce" (Müddessir 8 ) ayeti ile ilgili olarak dedi ki: "Bu
sûr'dur. Surede geçen râcife birinci nefha (üfleme) râdife de ikinci
nefhadır."
Buhari Rikâk 43 (muallak olarak).
Ebu Saîd radıyallahu anh anlatıyor: "Resûlullah aleyhissalâtu vesselâm
(bir gün bize) Sâhib-i Sûr'u (İsrafili) zikretti ve dedi ki:
"Sağında Cibril solunda da Mikâil aleyhimusselâm var.^.."