tarafından Admin C.tesi Ocak 29, 2011 12:02 pm
16. bölüm telefon sahnesi.Telefon çalar.Tüm ev ahalisi telefonun başına gelir.Mukaddes açar telefonu.Mukaddes:Alo?
Fatmagül:Abimi ver.
Mukaddes:Fatmagül?Sen benim yüreğime mi indireceksin?
Fatmagül:Abimle konuşacağım,ver dedim!
Mukaddes:Niye böyle yapıyorsun Allah'ın cezası?
Kerim bunu duyunca sinirlenir.Mukaddes:Ne var mektubu sakladığını söylediysem?Zaten sana yazılmış.Ne var bunda utanacak ya?
Kerim telefonu Mukaddes'in elinden çeker.Fatmagül:Sen fesatlık ettin,küçük düşürdün beni.Ben o mektubu keyfimden saklamadım.İtirafının delili diye sakladım.
Günü gelince yüzüne vurmak için...
Kerim:Fatmagül...
Fatmagül Kerim'in sesini duyunca telefonu kapatmaya yeltenir.Kerim:Lütfen kapatma,ne olur!
Fatmagül telefonu kapatmaz,dinler.Kerim:Eve dön.Adresi ver,gelip alayım seni.Abin çok üzüldü.Ben
niye gittiğini biliyorum,anlıyorum seni.Ama beni cezalandırırken abini
düşünmüyor musun hiç?O çok üzüldü,mahvoldu.
Fatmagül:Senin hiçbir şey bildiğin yok!Beni anlaman da mümkün değil!
Kerim:Adresi ver,gelip alayım seni.
Fatmagül:Hayır!
Kerim:Yapma ne olur!Gel konuşalım,bu tek başına verebileceğin bir karar değil.
Fatmagül:Ben hep tek başımaymışım,hep kimsesizmişim ama farkında değilmişim.O sabah anladım!Tek
başına taşıdığım acı benim acım!Eksilen benim ruhum,yok olan benim
duygularım!Sizin gölgelerinizle kirlense de bu hayat benim
hayatım.Hayatımla ilgili hiç kimseyle karar vermeyeceğim,hele senle hiç!Kerim:Tamam,nasıl istiyorsan öyle olsun.Ama dön!Sonra ne istersen onu yaparsın...
Fatmagül:Öyle mektupta yazdığın gibi zamanı geri alamayacaksın!Yaralarımın iyileştiğini göremeyeceksin!Bu kırık dökük hayata mahkum ettin beni,sen de ''keşke''lerinin mahkumu olacaksın ömrün boyunca!Evet,nefretin en büyüğü bende ama pişmanlığın,vicdan azabının ağırlığı sende!Söyle bakalım:Hangimizin yükü daha ağır?Ve Kerim bu sözlerden sonra yıkılır;pişmanlığının,vicdan azabının ağırlığı altında biraz daha ezilir.Gözlerinden yaşlar akar...